Sözcük Türleri-Tamlamalar

Tamlama, birden fazla kelimenin bir araya gelerek anlamca bir bütün oluşturduğu yapılardır. Türkçede tamlama yapısı sıklıkla kullanılan bir dilbilgisi konusudur. TYT sınavında tamlama soruları da sıklıkla yer almaktadır. İşte tamlama konusu hakkında genel bilgiler ve örnekler:

  1. Ad + Ad Tamlaması Bu tamlamada, iki ad sözcüğü bir araya gelerek tek bir anlam taşır.

Örnekler:

  • Çiçek bahçesi
  • Okul müdürü
  • Ayak bileği
  1. Sıfat + Ad Tamlaması Bu tamlamada, bir sıfat ve bir ad bir araya gelerek tek bir anlam taşır.

Örnekler:

  • Küçük çocuk
  • Siyah kedi
  • Uzun yol
  1. Ad + Fiil Tamlaması Bu tamlamada, bir ad ve bir fiil bir araya gelerek tek bir anlam taşır.

Örnekler:

  • Yemek pişirmek
  • Ödev yapmak
  • Film izlemek
  1. Sıfat + Fiil Tamlaması Bu tamlamada, bir sıfat ve bir fiil bir araya gelerek tek bir anlam taşır.

Örnekler:

  • Hızlı koşmak
  • Yavaş yürümek
  • Güzel şarkı söylemek
  1. Ad + Edat Tamlaması Bu tamlamada, bir ad ve bir edat bir araya gelerek tek bir anlam taşır.

Örnekler:

  • Şehir merkezi
  • Deniz kenarı
  • Köy meydanı
  1. Sıfat + Edat Tamlaması Bu tamlamada, bir sıfat ve bir edat bir araya gelerek tek bir anlam taşır.

Örnekler:

  • Yakın çevre
  • Uzak ülke
  • Yüksek bina
  1. Ad + Zarf Tamlaması Bu tamlamada, bir ad ve bir zarf bir araya gelerek tek bir anlam taşır.

Örnekler:

  • Karanlık odalar
  • Açık renkler
  • Soğuk havalarda
  1. Sıfat + Zarf Tamlaması Bu tamlamada, bir sıfat ve bir zarf bir araya gelerek tek bir anlam taşır.

Örnekler:

  • Sıcak yaz günleri
  • Yumuşak yastıklar
  • Parlak ışıklar
  1. Zarf + Fiil Tamlaması Bu tamlamada, bir zarf ve bir fiil bir araya gelerek tek bir anlam taşır.

Örnekler:

  • Hızlı koşmak
  • Yavaş yürümek
  • Çabuk düşünmek
  1. Ad + Ad + Ad Tamlaması Bu tamlamada, üç ad sözcüğü bir araya gelerek tek bir anlam taşır.

Örnekler:

  • Sebze meyve reyonu
  • Buz gibi soğuk su

Sözcük Türleri-Zamir

Zamirler, önceden bahsedilen bir ismi veya isim grubunu yerine getiren kelimelerdir. Bu nedenle, zamirlerin doğru kullanımı, anlatımın anlaşılırlığı açısından son derece önemlidir.

Zamirler, kişi, şey veya nesne hakkında konuşurken kullanılabilirler. Kişi zamirleri, bir kişiyi ya da birkaç kişiyi belirtmek için kullanılırken, şey ve nesne zamirleri ise bir nesneyi ya da birkaç nesneyi belirtmek için kullanılır. Ayrıca, zaman ve yer zamirleri de bulunmaktadır.

Kişi zamirleri şu şekildedir:

  • Ben: Konuşan kişiyi belirtir.
  • Sen: Konuşulan kişiyi belirtir.
  • O: Erkek kişiyi ya da erkek hayvanı belirtir.
  • O: Kadın kişiyi ya da kadın hayvanı belirtir.
  • Biz: Konuşan kişinin bir grup insanla birlikte olduğunu belirtir.
  • Siz: Konuşulan kişinin bir grup insanla birlikte olduğunu belirtir.
  • Onlar: Bir grup insanı ya da hayvanı belirtir.

Örnekler:

  • Ben kitabı okudum.
  • Sen yarın sınavın var.
  • O arabayı sattı.
  • Biz sinemaya gideceğiz.
  • Siz akşam yemeği nerede yiyeceksiniz?
  • Onlar köpekleriyle parkta geziniyorlar.

Şey ve nesne zamirleri ise şunlardır:

  • Bu: Yakın zamanda bahsedilen bir nesneyi belirtir.
  • Şu: Uzak zamanda bahsedilen bir nesneyi belirtir.
  • O: Erkek nesneyi belirtir.
  • O: Kadın nesneyi belirtir.
  • Bunlar: Birden fazla nesneyi belirtir.

Örnekler:

  • Bu kalem senin mi?
  • Şu kitapta ilginç bir öykü var.
  • O telefon çok pahalı.
  • O çanta yeni mi?
  • Bunlar benim ayakkabılarım.

Zaman ve yer zamirleri şunlardır:

  • Şimdi: Bu anda belirli bir zamanı belirtir.
  • Şurada: Yakın zamanda belirli bir yeri belirtir.
  • Orada: Uzak zamanda belirli bir yeri belirtir.
  • Şimdilik: Geçici bir süre için belirli bir zamanı belirtir.
  • Şurası: Yakın zamanda belirli bir nesneyi belirtir.
  • Orası: Uzak zamanda belirli bir nesneyi belirtir.

Örnekler:

  • Şimdi sınav yapıyoruz.
  • Şurada park var, oraya gidelim.
  • Orada büyük bir kule var.
  • Şimdilik burada kalacağım.
  • Şurası çok güzel bir restoran.
  • Orası birkaç yıl önce tamir edildi.

Sözcük Türleri-Zarflar

Merhaba! Türkçe dilbilgisi dersinde, zarflar önemli bir konudur. Zarflar, fiilleri, sıfatları, diğer zarfları veya cümleleri niteleyen sözcüklerdir. Aşağıda, zarfların çeşitleri ve kullanımları hakkında genel bir konu anlatımı bulabilirsiniz:

  1. Zaman Zarfları: Bir eylebin ne zaman gerçekleştiğini belirtmek için kullanılır. Örnek: dün, bugün, yarın, sonra, şimdi, hemen, geçen hafta gibi.
  2. Yer Zarfları: Bir eylebin nerede gerçekleştiğini belirtmek için kullanılır. Örnek: burada, orada, evde, sokakta, okulda, işte, parkta gibi.
  3. Yön Zarfları: Bir eylebin hangi yöne doğru gerçekleştiğini belirtmek için kullanılır. Örnek: yukarı, aşağı, sağa, sola, öne, arkaya gibi.
  4. Miktar Zarfları: Bir eylebin miktarını belirtmek için kullanılır. Örnek: çok, az, biraz, tamamen, yeterince, neredeyse gibi.
  5. Şekil Zarfları: Bir eylebin nasıl gerçekleştiğini belirtmek için kullanılır. Örnek: hızlıca, yavaşça, sessizce, güzelce, doğruca gibi.
  6. Neden Zarfları: Bir eylebin neden gerçekleştiğini belirtmek için kullanılır. Örnek: niçin, çünkü, dolayı, yüzünden gibi.
  7. Sıklık Zarfları: Bir eylebin ne sıklıkta gerçekleştiğini belirtmek için kullanılır. Örnek: her zaman, bazen, nadiren, hiç, genellikle, sık sık gibi.

Zarfların kullanımı cümle içinde önemlidir. Bir zarf, hangi sözcüğü ya da kelime grubunu nitelediği açık bir şekilde belirtilmelidir. Örneğin, “hızlı koş” ile “hızlıca koş” arasındaki fark, “hızlıca” zarfının fiili nitelemesi ve “hızlı” sıfatının nitelemesi olduğudur.

Zarfların zaman, yer, miktar, şekil, neden, sıklık veya yönle ilgili olarak cümle içinde kullanımları, sözcüklerin doğru şekilde nitelemesini sağlayarak cümlede anlamı belirleyen önemli unsurlardır.

TYT sınavında zaman zaman zarflarla ilgili sorular çıkabilir. Aşağıda, geçmiş TYT sınavlarından bazı örnek sorular ve cevapları verilmiştir:

Soru 1:

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kullanılan zarf, cümleyi sıfatı niteleyen kelimeye değil de fiili niteleyen kelimeye yönelik olarak kullanılmıştır?

A) Yavaş yavaş yürüyen yaşlı adamı geçtik. B) Sessizce uzaklaştı. C) Sağa dönünce çiçekçiyi göreceksin. D) Yakın zamanda yeni bir işe başlayacak. E) Arabayı dikkatli kullanmalısın.

Cevap: B) Sessizce uzaklaştı.

Soru 2:

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kullanılan zarf, cümleyi nitelediği kelimeye değil de, kendisinden sonra gelecek olan kelimeye yönelik olarak kullanılmıştır?

A) Çok geçmeden yanına geldi. B) Hemen odaya girdi. C) Daha dün alışveriş yapmıştık. D) Yorulmadan çalışmaya devam ediyor. E) Genellikle ılıman bir iklimi vardır.

Cevap: D) Yorulmadan çalışmaya devam ediyor.

Soru 3:

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kullanılan zarf, fiilin yerini almıştır?

A) Çok düşündükten sonra karar verdi. B) Kitabı dikkatle okudu. C) Yavaşça yürüdü. D) Hiç konuşmadı. E) Uzun süre bekledikten sonra geldi.

Cevap: D) Hiç konuşmadı.

Soru 4:

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kullanılan zarf, fiili nitelememiştir?

A) Bu sabah erken kalktı. B) Güzelce yemek yedik. C) Sonra ne yaptın? D) Aşağı doğru koştu. E) Yavaşça açılan çiçekleri izledi.

Cevap: C) Sonra ne yaptın?

Soru 5:

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zaman zarfı kullanılmamıştır?

A) Her zaman doğru söyle. B) Bugün çok yorgunum. C) Pazartesi sabahı erken kalkacağım. D) Evde yalnız başına kalınca ürperdi. E) Yarın ne yapacağını bilemiyor.

Cevap: D) Evde yalnız başına kalınca ürperdi.

Sözcük Türleri-Edat

Edatlar, bir kelimenin başka bir kelimeyle ilişkisini belirten ve cümle içinde yer değiştirilemeyen sözcüklerdir. Edatlar genellikle bir isim ya da zamana bağlı olarak kullanılır ve cümlede bir yerin, bir durumun ya da bir hareketin belirtilmesinde kullanılırlar.

Türkçede çok sayıda edat vardır ve her bir edat farklı bir anlam ifade eder. İşte en sık kullanılan edat türleri ve kullanımları:

  1. Yer Edatları: Yer edatları, bir yerin konumunu belirtir. En yaygın kullanılan yer edatları şunlardır: “içinde”, “üzerinde”, “altında”, “yanında”, “önünde”, “arkasında”, “yakınında”, “uzakta”, “karşısında”.

Örnek: Kitaplar masanın üzerinde.

  1. Zaman Edatları: Zaman edatları, bir olayın veya durumun zamanını belirtir. En yaygın kullanılan zaman edatları şunlardır: “şimdi”, “yarın”, “dün”, “bugün”, “gece”, “sabah”, “akşam”, “aynı anda”, “sonra”, “önce”.

Örnek: Sinemaya yarın gideceğim.

  1. Yön Edatları: Yön edatları, bir hareketin yönünü belirtir. En yaygın kullanılan yön edatları şunlardır: “doğru”, “sol”, “sağ”, “ileri”, “geri”, “aşağı”, “yukarı”.

Örnek: Arabayı sağa çevirin.

  1. Miktar Edatları: Miktar edatları, bir miktarı belirtir. En yaygın kullanılan miktar edatları şunlardır: “biraz”, “çok”, “az”, “birkaç”, “bütün”, “tamamıyla”.

Örnek: Bu yemeği biraz tuzlu buldum.

  1. Sebep-Sonuç Edatları: Sebep-sonuç edatları, bir sebebin veya sonucun belirtir. En yaygın kullanılan sebep-sonuç edatları şunlardır: “çünkü”, “o yüzden”, “bu nedenle”, “sonuç olarak”.

Örnek: Bugün işe gitmedim çünkü hasta oldum.

  1. Bağlaçlarla Kullanılan Edatlar: Bağlaçlarla kullanılan edatlar, bağlaçların ardından gelen edatlardır ve iki kelime arasındaki ilişkiyi belirtir. En yaygın kullanılan bağlaçlarla kullanılan edatlar şunlardır: “hem… hem de”, “ne… ne de”, “ya… ya da”, “ister… ister”.

Örnek: Hem çalışıp hem de okuyorum.

  1. Olumsuzluk Edatları: Olumsuzluk edatları, bir cümleyi ol

Sözcük Türleri-Bağlaç

Bağlaçlar, cümleleri, kelimeleri veya kelime gruplarını birbirine bağlamak için kullanılan sözcüklerdir. Dilimizdeki bağlaçlar, cümlelerin anlamını netleştirmek, ayrıntılandırmak ve açıklamak için kullanılır. Bağlaçlar, birleştirme, neden-sonuç, zaman, koşul ve zıtlık gibi farklı bağlantı türlerini ifade edebilirler. Bu nedenle, bağlaçlar, yazılı ve sözlü iletişimde önemli bir yer tutar.

Bağlaç Türleri

Bağlaçlar, farklı türlerde kullanılabilir ve farklı işlevlere sahiptir. Aşağıda, en sık kullanılan bağlaç türleri yer almaktadır.

  1. Birleştirici Bağlaçlar: Cümleleri birbirine bağlamak için kullanılırlar. Örneğin: ve, ile, veya.
  2. Zıtlık Bağlaçları: İki farklı fikir arasındaki zıtlığı ifade etmek için kullanılırlar. Örneğin: ama, fakat, lakin, yalnız.
  3. Koşul Bağlaçları: Bir olayın gerçekleşmesi için bir şartın yerine getirilmesi gerektiğinde kullanılırlar. Örneğin: eğer, ise, -se.
  4. Neden-Sonuç Bağlaçları: Bir olayın nedeni ve sonucu arasındaki ilişkiyi ifade etmek için kullanılırlar. Örneğin: çünkü, dolayısıyla, bu nedenle.
  5. Zaman Bağlaçları: İki olay arasındaki zaman ilişkisini ifade etmek için kullanılırlar. Örneğin: sonra, önce, hemen.

Bağlaç Kullanımı

Bağlaçlar, cümlelerin yapısını ve anlamını belirleyen önemli bir unsurdur. Bağlaçların doğru kullanımı, anlatımın netliği ve doğruluğu için hayati önem taşır. Bağlaçların kullanımına ilişkin bazı temel kurallar şunlardır:

  1. Aynı türden cümleleri birbirine bağlamak için birleştirici bağlaçlar kullanılır. Örneğin: Kitap okumayı seviyorum ve yazmayı da seviyorum.
  2. Zıtlık ifade etmek için zıtlık bağlaçları kullanılır. Örneğin: O çok zeki, fakat çok tembel.
  3. Koşul ifade etmek için koşul bağlaçları kullanılır. Örneğin: Eğer yeterince çalışırsan, sınavı geçeceksin.
  4. Neden-sonuç ilişkisi ifade etmek için neden-sonuç bağlaçları kullanılır. Örneğin: Bu yüzden

Sözcük Türleri-Ünlem

Ünlem, bir cümlenin sonunda kullanılarak, cümlenin anlamına güç ve vurgu katmak için kullanılan bir sözcük türüdür. Ünlemler genellikle bir duygu veya tepki ifade ederler. Örneğin:

  • Hey! Nereye gidiyorsun?
  • İnanılmaz! Bu harika bir haber!
  • Aman Allah’ım! Ne kadar korkunç bir kazaydı o!

Ünlemler, yazılı metinlerde de sıklıkla kullanılır. Yazılı metinlerde ünlemler, cümle sonlarında kullanılarak okuyucunun dikkatini çekmek ve metnin anlamını vurgulamak için kullanılır. Örneğin:

  • Kesinlikle mükemmel bir fikir!
  • Harikasın!
  • İnanılmaz bir gösteriydi!

Ünlemler, yazılı ve sözlü iletişimde yoğun bir şekilde kullanılan ve anlamı güçlendirmek için kullanılan bir sözcük türüdür.

İşte ünlem örnekleri:

  1. Hey! Seni burada görmek ne güzel!
  2. Aman Tanrım! Bu ne kadar harika bir manzara!
  3. Vay canına! Sen gerçekten de iyi bir dansçısın!
  4. İnanılmaz! Bu hikaye beni gerçekten şaşırttı!
  5. Olamaz! Sen gerçekten de buna inanıyor musun?
  6. Harikasın! Bu proje gerçekten de mükemmel görünüyor!
  7. Şaka mı yapıyorsun? Bu ne kadar komik bir şey!
  8. Ayol! Sen gerçekten de o kadar cesur musun?
  9. Yuh! Bu ne kadar kötü bir yemekti!
  10. Tebrikler! Bu sınavda gerçekten de çok başarılı oldun!

Sözcük Türleri-İsim

TYT sınavında en çok karşılaşılan konulardan biri de isimlerdir. İsimler, varlıkları, kavramları, yerleri, kişileri ve nesneleri ifade etmek için kullanılır. İsimler, çoğul, tekil, belirtili, belirtisiz, isim tamlaması ve sıfat tamlaması gibi konulara göre değişebilirler.

TYT’de sıkça çıkan isim konuları arasında şunlar bulunur:

  1. Tekil ve Çoğul İsimler: Tekil isimler, bir tane nesne veya varlık ifade ederken, çoğul isimler, birden fazla nesne veya varlığı ifade eder. Çoğul isimler, “-ler/-lar” eki ile oluşturulur. Örnekler:
  • Çiçek (Tekil) – Çiçekler (Çoğul)
  • Kitap (Tekil) – Kitaplar (Çoğul)
  1. Belirtili ve Belirtisiz İsimler: Belirtili isimler, bir şeyin belirli bir örneğini ifade ederken, belirtisiz isimler genel bir kavramı ifade eder. Belirtili isimler, “-(s)I” ekleri ile oluşturulur. Örnekler:
  • Araba (Belirtisiz) – O arabayı aldı. (Belirtili)
  • Kitap (Belirtisiz) – Bu kitabı okudum. (Belirtili)
  1. İsim Tamlamaları: İsim tamlamaları, birden fazla ismin birleştirilmesiyle oluşturulan özel isimlerdir. İsim tamlamalarında ilk isim tür belirleyici görevi görürken, diğer isim ise nitelendirici görevi görür. Örnekler:
  • İstanbul Boğaziçi (İstanbul’un boğaz bölgesi)
  • Sinema Filmi (Sinemada izlenen bir film)
  1. Sıfat Tamlamaları: Sıfat tamlamaları, bir ismin özelliğini belirten sıfatların birleştirilmesiyle oluşturulan özel isimlerdir. Sıfat tamlamalarında ilk sıfat tür belirleyici görevi görürken, diğer sıfatlar ise nitelendirici görevi görür. Örnekler:
  • Mavi gözlü kız (Gözleri mavi olan bir kız)
  • Yeni evli çift (Yeni evlenmiş bir çift)

Bu konuların yanı sıra, isimlerin cinsiyeti, yabancı kökenli isimlerin çoğaltılması, isimlerin çekimlenmesi ve sözcük türleri arasındaki farklar da TYT sınavında karşınıza çıkabilecek konular arasındadır

Fiiller

TYT sınavında en çok karşılaşılan konulardan biri, fiillerdir. Türkçe’de fiiller, eylemleri, durumları, düşünceleri, duyguları ve benzeri şeyleri ifade etmek için kullanılır. Fiiller, çekimlenerek zaman, kişi ve çoğul durum gibi unsurlara göre değişebilirler.

TYT’de sıkça çıkan fiil konuları arasında geniş zaman, geçmiş zaman, gelecek zaman, emir kipi, şart kipi ve çatı gibi konular bulunur. Bu konuları ayrıntılı bir şekilde ele alalım:

  1. Geniş Zaman: Geniş zaman, eylemin şimdiki zamanda yapıldığını veya genel olarak yapıldığını ifade eder. Geniş zaman fiilleri, “-(I)r” veya “-(y)or” ekleri ile oluşturulur. Örnekler:
  • Okulda her gün arkadaşlarımla buluşurum.
  • Türkiye’de birçok tarihi yer bulunuyor.
  1. Geçmiş Zaman: Geçmiş zaman, eylemin geçmişte yapıldığını ifade eder. Geçmiş zaman fiilleri, “-DI” ekleri ile oluşturulur. Örnekler:
  • Dün okulda bir sınavım vardı.
  • Geçen hafta İstanbul’a gittim.
  1. Gelecek Zaman: Gelecek zaman, eylemin gelecekte yapılacağını ifade eder. Gelecek zaman fiilleri, “-acak/-ecek” veya “-DIr/-Dır” ekleri ile oluşturulur. Örnekler:
  • Yarın sinemaya gideceğim.
  • Gelecek hafta sonu arkadaşlarımla buluşacağım.
  1. Emir Kipi: Emir kipi, bir eylemi yapma veya yapmama isteğini ifade eder. Emir kipi fiilleri, “-(y)In” veya “-sIn” ekleri ile oluşturulur. Örnekler:
  • Lütfen kapıyı kapatın.
  • Hemen çalışmaya başlasın.
  1. Şart Kipi: Şart kipi, bir koşul altında gerçekleşebilecek bir eylemi ifade eder. Şart kipi fiilleri, “-sA/-se” ekleri ile oluşturulur. Örnekler:
  • Eğer erken kalkarsan, güneşin doğuşunu izleyebilirsin.
  • Bugün işe gitmesem de olur.
  1. Çatı: Çatı, fiilin aktif veya edilgen bir yapıda olup olmadığını ifade eder. Çatı, fiil köküne “-(I)l-” veya “-n-” ekleri ile oluşturulur. Örnekler:
  • Ali, yemeği pişirir. (Aktif)

Sözcükte Anlam Ders Notu

Sözcükte Anlam Ders Notu

TYT Türkçe Sözcükte Anlam yksnin olmazsa olmaz konularından biridir.

Sözcük, insanlar arasında anlaşmayı sağlayan dilin, anlamlı en küçük parçasıdır. Sözcükler, temelde bir varlık, kavram ya da eylemi karşılayarak ortaya çık­mıştır. Zamanla, anlam genişlemesi yoluyla bazı söz­cükler değişik anlamlar kazanmıştır. Sözcükler bulun­dukları cümleye göre değişik anlam ve görevler kaza­nır. Şimdi sözcükleri anlam bakımından inceleyelim.

Sözcüklerde Çok Anlamlılık

Sözcükler toplumsal yaşamdaki gelişmeler sonucu zamanla anlam genişlemesine uğrar ve değişik an­lamlar kazanır. Örneğin, aşağıdaki cümlelerde geçen kanat ve yanmak sözcüklerinin, değişik cümlelerde değişik anlamları nasıl kazandığını görelim:

  • Kuş, kanatlarını kısıp yere doğru süzüldü.
  • Uçağın kanatlarından birisinde arıza varmış.
  • O, hep dedesinin kanatları altında yaşadı.

“Kanat” sözcüğü 1. cümlede, kuşlarda ve böceklerde uçmayı sağlayan organ; 2. cümlede, bir uçağın havada durmasını sağlayan taşıyıcı yüzey; 3. cümlede, bir kişinin, bir başkasının koruması altında yaşamını sür­dürmesi anlamlarında kullanılmıştır.

  • Trene yetişemezsek yandık!
  • Bütün gün güneşte beklemekten kolları yanmış.
  • Otobüse yetişemezsek biletlerimiz yanar.
  • Dünkü yangında binanın büyük bir kısmı yanmış.
  • Bu yıl sıcaklar erken bastırdı, ürünlerin hepsi yandı.

“Yanmak” sözcüğü 1. cümlede, mahvolmak; 2. cüm­lede, ısı etkisiyle vücudun bir yanı yara olmak, kızar­mak; 3. cümlede, geçersiz olmak; 4. cümlede, ısı ve ışık yayarak kül durumuna geçip yok olmak; 5. cüm­lede, birtakım etkenlerden dolayı işe yaramaz duru­ma gelmek anlamlarında kullanılmıştır.

Bu örneklerde görüldüğü gibi, bir sözcük, farklı cüm­lelerde farklı anlamlar kazanabilir. Sözcüklerin bu farklı anlamları; gerçek, mecaz, yan, terim, somut ve soyut anlam diye adlandırılır.

Gerçek Anlam

Bir sözcüğün, söylendiğinde akla gelen ilk anlamıdır. Buna temel anlam ve sözlük anlamı da denir.

  • Sabahtan beri dişi ağrıyordu.
  • Arabamız yolda arızalanmıştı, yardım beklemiştik. İhtiyarın elinde ağır bir çanta vardı.
  • Çocuklar top oynarken camı kırmışlar.

Yukarıdaki cümlelerde diş sözcüğü, çene kemiklerin­de bulunan çiğnemeye yarayan organlardan her biri; yol sözcüğü, karada insan ve hayvanların geçmesi için açılan veya kendi kendine oluşmuş yürümeye uy­gun yer; ağır sözcüğü, tartıda çok çeken, hafif karşı­tı; kırmak sözcüğü sert bir şeyi vurarak parçalara ayırmak anlamlarında kullanılmıştır. Bu sözcükler, te­mel anlamlarıyla kullanıldığından hepsi gerçek an­lamlıdır.

Mecaz Anlam

Sözcüğün gerçek anlamından uzaklaşarak kazandığı yeni anlamdır.

  • Bu işin daha kolay bir yolu mutlaka vardır.
  • Babası çok ağır bir işte çalışıyormuş.
  • Yaşadığı son olaylar cesaretini kırmıştı.

Yukarıdaki cümlelerde yol sözcüğü, yöntem; ağır sözcüğü, zor; kırmak sözcüğü azaltmak, yok etmek anlamında kullanılmıştır. Bu sözcükler gerçek anlam­larından uzaklaşarak mecaz anlam kazanmıştır.

Yan Anlam

Şekil ve işlev benzerliğinden dolayı, bir sözcüğün başka bir varlığa ad olarak verilmesidir. Yakıştırma yo­luyla yapılır.

  • masanın gözü
  • uçağın kanadı
  • dağın eteği
  • mağaranın ağzı
  • çarkın dişleri
  • defterin yaprağı

Yukarıdaki örneklerde koyu renkli sözcükler yan anlamıyla kullanılmıştır.

Terim Anlam

Bir bilim, sanat, meslek dalıyla veya bir konu ile ilgili özel ve belirli bir kavramı karşılayan sözlerdir.

sözcükte anlam konu anlatımı  tyt türkçe
terim anlam

Somut Anlam

Duyularımızdan herhangi biriyle algılayabildiğimiz
kavram ve varlıkları karşılayan anlamdır.

ağaç, deniz, kum, rüzgar, ışık, soğuk, elektrik,
yağmur, bulut …

Soyut Anlam

Beş duyumuzdan herhangi biriyle algılayamadığımız; ancak var olduklarını akıl, inanç ve sezgilerimizle ka- bul ettiğimiz kavram ve varlıkları karşılayan anlamdır.

sevgi, aşk, güzellik, ruh, melek, şeytan, rüya, hayal , cesaret , dostluk

Somutlaştırma


Soyut bir sözcüğün anlam genişlemesi yoluyla so­mut anlam kazanmasıdır.

  • İstanbul güzel bir şehir.
  • Seher vakti bir güzele vuruldum.

Birinci cümlede soyut olarak kullanılan “güzel” söz­cüğü, ikinci cümlede bir varlığı karşılayarak somut anlamıyla kullanılmıştır.

Soyutlaştırma

Somut bir sözcüğün anlam genişlemesi yoluyla so­yut anlam kazanmasıdır.

  • Çocuğun parmağı incinmiş.
  • Bu işte kesinlikle onun parmağı var.

Birinci cümlede somut olarak kullanılan “parmak” sözcüğü, ikinci cümlede “etki, rol” anlamına gelerek, soyut anlamda kullanılmıştır.

Eş Anlam

Aynı kavramı karşılayan farklı sözcüklere eş anlamlı sözcükler denir.

  • Ayakkabı – kundura
  • Siyah – kara
  • Rehber – kılavuz…

Yukarıdaki sözcükler farklı yazılışlarda olsa da aynı varlık ya da kavramı anlattığından eş anlamlıdır.

Karşıt Anlam

Birbirine karşıt kavramları karşılayan sözcüklere karşıt anlamlı sözcükler denir.
Karşıt anlamlı sözcükler iki zıt noktayı belirtir.

  • Güzel – çirkin
  • Sevmek – nefret etmek
  • Gece – gündüz…

Burada yeri gelmişken, her sözcüğün karşıt anlamlısının olmadığını da belirtelim.
Örneğin “su, aramak, yeşil…” gibi sözcüklerinin karşıt anlamlısı yoktur.

Deyim

Birden fazla sözcükten meydana gelen, sözcüklerden en az birisi mecaz anlamıyla kullanılan söz öbekleridir. Deyimlerin en önemli özelliklerinden biri en az iki sözcükten oluşmalarıdır.
“Dikmek” sözcüğü tek başına deyim olmaz. Deyimi oluşturması için bir başka sözcükle kullanılması gerekir. Örneğin “göz” sözcüğü ile kullanıldığında, “göz dikmek” olur ki, bu sözler deyimdir. Artık “dikmek” sözcüğü gerçek anlamını yitirmiştir.

Deyimlerin önemli özelliklerinden biri de kalıplaşmış sözler olmalarıdır. Deyimi oluşturan sözcüklerden en az biri kendi anlamlarından uzaklaşmıştır.

  • “Dil uzatmak”
  • “Küplere binmek”

Sesteş (Eş Sesli) Sözcükler

  • Yazılışları aynı, anlamları farklı sözcüklere sesteş sözcükler denir.
  • “Su gelir güldür güldür
  • Gel de yâr beni güldür.”
  • Yukarıdaki dizelerde “güldür” sözcükleri yazım bakımından aynı seslerden oluşmuş; ama farklı anlamlarda sözcüklerdir. Sadece yazım bakımından benzeşmiştir. Birinci dizedeki suyun akarken çıkardığı “yansıma ses”; ikinci dizedeki ise “gülmek” eyleminden türetilen “güldürmek” eylemi.
  • “Bu yüz bana yabancı gelmedi.”
  • “Ben her şeyi bilemem ki.”
  • “Bu çay yazın kurur.”cümlelerindeki altı çizili sözcüklerin sesteşi

Dolaylama

Bir sözcüğü birden fazla sözcükle ifade etmeye dolaylama denir. Dolaylamaların temelinde halkın benimsemesi vardır.Örneğin bizler nasıl oluştuğuna pek bakmadan “aslan” için “ormanların kralı” deriz. Çünkü insanlar arasında bu, öyle benimsenmiş, kabulgörmüştür.

  • Kaleci: File bekçisi
  • Turizm: Bacasız sanayi
  • Kömür: Kara elmas…

Yansıma Sözcükler


Doğada duyulan seslerin taklit edilmesiyle oluşan sözcüklere yansıma denir.

“Suyun şırıltısı insanı dinlendirir.”
“Kedinin acı miyavlaması ile uyandım.”
“Şu cızırtıyı durdurun artık.” cümlelerindeki altı çizil sözcükler birer yansımadır. Çünkü bu sesleri biz doğada duyuyoruz.

İkileme


Sözün anlamını pekiştirmek, onu zenginleştirmek ya da değişik anlam ilgileri oluşturmak için iki sözün bir araya getirilmesiyle oluşan söz öbeklerine ikileme denir.

İkilemeler aynı sözcüğün tekrarıyla, yakın anlamlı sözcüklerin tekrarıyla, karşıt anlamlı
sözcüklerin tekrarıyla, biri anlamlı biri anlamsız sözcüklerle yapılabilir.


“Adam acı acı güldü.” cümlesinde ikileme aynı sözcüğün tekrarı ile,
“Yalan yanlış sözlerle bizi oyalamışlardı.” cümlesinde yakın anlamlı sözcüklerin bir arada kullanılması ile,
“Gece gündüz çalışıyordu.” cümlesinde karşıt anlamlı sözcüklerin bir arada kullanılması ile,
“Lütfen saçma sapan konuşma.” cümlesinde ikileme biri anlamlı, biri anlamsız sözcüklerin birlikte kullanılması ile oluşmuştur.

Ad Aktarması

Benzetme ilgisi kurmadan bir sözün, başka bir sözün yerine kullanılmasına ad aktarması
denir.
“Seni şirketten aradılar.” cümlesinde “şirket” sözcüğünde ad aktarması vardır. Burada şirkette görevli birinin, örneğin sekreterin araması söz konusudur. Ama cümlede “şirketten” sözü ile genel söylenip, özel anlam anlatılmak istenmiştir.
“Ben ortaokulda Akif’i çok okudum.” cümlesinde “Akif” sözü ile Mehmet Akif’in
şiirleri kastedilmiştir.
“Öğretmen içeri girince sınıf ayağa kalktı.” cümlesinde “sınıf” sözcüğünde ad aktarması vardır. Bu cümlede “sınıf” ile anlatılmak istenen “öğrenciler”dir. Dış söylenerek iç kastedilmiştir.
“Batı teknolojide bizden ileridir.”
“Türkiye sizinle gurur duyuyor.”
“Soba yanınca oda ısındı.”
cümlelerindeki altı çizili sözcüklerde ad aktarması söz konusudur.

Bir sonraki konu Cümlede Anlam yakın zamanda YKS bölümüne eklenecektir.

Mezuna kalan öğrenciler için 6 adımda evde ders çalışma tavsiyeleri